<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>









Bu Blogda Ara

4 Temmuz 2019 Perşembe

Evlilikte Eşlerin Yükümlülükleri



Evlilik birliğinin kurulması ile beraber eşler birtakım hak ve yükümlülüklere sahip olurlar. Bu hak ve yükümlülükler kanuni düzenlemelerden doğmaktadır.
Bu düzenlemelerin sebebi ise evlilik birliğinin kurulması ile beraber bu birliğin yürütülmesinde eşlerin ortak derecede sorumluluk sahibi olması gerektiği düşüncesidir. Eşler evlilik birliğinin mutlu ve huzurlu yürümesini sağlamak için birtakım davranışları sergilemek zorunda oldukları gibi yine birtakım davranışlardan da kaçınmak zorundadırlar.

Evlilikte Eşlerin Yükümlülükleri Hakkında Bilgiler


·         SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE ÇOCUKLARIN BAKIMI

Eşler evlilik birliği süresince birbirine sadık kalmakla yükümlüdür. Sadakat yükümlülüğü toplum nezdinde sadece cinsellik olarak nitelendiriliyor olsa da bu yükümlülük çok daha geniş kapsamlıdır. Örneğin eşin diğer eşe ait bir sırrı başkasına söylemesi de sadakat yükümlülüğünün ihlali anlamına gelecek bir davranıştır. Bu yükümlülük ise her iki eş için de düzenlenmiştir.

Anne ve baba dürüst, erdemli ve mutlu çocukların yetiştirilmesi için çocukların eğitiM, gözetim ve bakımları ile ilgilenmek zorundadır. Bu zorunluluk sadece öz evlatları değil üvey evlatları da kapsamaktadır. Bu sebeple eşler çocuklarının maddi ve manevi ihtiyaçlarını imkanları koşulunda sağlamakla yükümlüdürler.

A. Haklar ve yükümlülükler
I. Genel olarak  Madde185- 

Evlilikte Eşlerin Yükümlülükleri


·         YAŞANILACAK KONUT SEÇİMİ

Eşler evlilik birliğini birlikte yönetirler. Evlilik birliği kurulması ile birlikte eşler bu birliğin sağlanabilmesi için birlikte, aynı konutta yaşamaları gerekmektedir. Oturulacak konutu ise kanun maddesinden de açıkça anlaşılabileceği üzere eşler birlikte seçeceklerdir.
Ayrıca evlilik birliği boyunca bu birliği ortak bir şekilde yönetmeleri gerektiği için eşler giderlere emekleri ve mal varlıkları oranında katılmak zorundadırlar. Burada ise en çok merak edilen çalışmayan eşin evlilik birliğinin giderlerine katılmış olup olmayacağıdır. Kanun maddesinde birlik giderlerine katılma hususunda sadece malvarlığı kıstas olarak belirlenmemiştir. Önemli bir düzenleme olarak emek ile de birlik giderlerine katılabilme imkanı tanınmıştır. Bu sebeple çalışmayan eşin emeği ile birlik giderlerine yardım etmiş olması noktasında bu yükümlülüğünü yerine getirdiğinin kabulü gerekmektedir.

.II. Konutun seçimi, birliğin yönetimi ve giderlere katılma
Madde186- 

Evlilikte Eşlerin Yükümlülükleri Nedir


 KADININ SOYADI SEÇME HAKKI

Evlilik birliğinin kurulması ile beraber kadın eşinin soyadını alır. Fakat önceki soyadını da kullanmak istemesi halinde eşinin soya adının öncesinde kendi soy adını da kullanması mümkündür.

III. Kadının soyadı
Madde187-

Evlilikte Eşlerin Yükümlülükleri Nelerdir


22 Aralık 2018 Cumartesi

Boşanma Davası Açma

Evlilik birliği her zaman bir boşanma sebebine bağlı olarak sonlandırılabilecektir. Boşanma sebepleri Türk Hukukunda özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olmak üzere iki başlık altında düzenleme bulmuştur.

Özel boşanma sebepleri;

·         Zina

·         Pek kötü veya onur kırıcı davranış

·         Haysiyetsiz hayat sürme

·         Akıl hastalığı

·         Hayata kast

·         Suç İşleme

·         Terk

Genel boşanma sebepleri;

·         Evlilik birliğinin temelden sarsılması

·         Eylemli ayrılık sebebiyle boşanma ve

·         Anlaşmalı boşanmadır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Açma


Anlaşmalı Boşanma Davası Açma

Yukarıda saymış olduğumuz boşanma sebeplerinden en çok anlaşmalı boşanma yoluna gidildiği hukuk uygulamasında görülmektedir. Bunun ise birden fazla geçerli sebebi vardır. Çekişmeli boşanma davası açıldığı zaman uygulamamızda bu dava türünün sonuçlanmasının çok uzun sürdüğü görülmektedir. Uzun olan süreç aynı zamanda ne yazık ki oldukça yıpratıcıdır da. Bu sebeple boşanmak isteyen eşler anlaşma yoluna giderek anlaşmalı boşanmayı daha çok tercih etmektedirler.
Anlaşmalı boşanma davası açılırken eşler birlikte mahkemeye başvurabileceği gibi uygulamada daha sık görüldüğü şekilde bir eşin dava açması ve diğer eşin anlaşmalı boşanmayı kabul etmesi şekli de geçerli olabilecektir.


Anlaşmalı Boşanma Davası


Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için kanunda açıkça görüldüğü üzere belirli şartların oluşmuş olması şarttır. Kanun hükmüne göre;

·         Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için eşlerin en az 1 yıldır evli olması gerekmektedir. Bu tarihin belirlenmesinde genel kanının aksine düğün tarihi değil nikah tarihi esas alınacaktır.

·         Her iki eş de boşanmayı kabul etmek zorundadır.

·         Taraflar boşanmanın tüm sonuçları üzerinde anlaşmış olmalıdır. Örneğin çocuk varsa velayetin kimde kalacağı, edinilen mallar, nafaka , ev eşyası vb

·         Anlaşmalı boşanmada hakim boşanma sebeplerini irdelemeyeceğinden kusurun kimde olduğu önemli değildir. Bu konuda delil toplanmaz yargılama yapılmaz

Eşler anlaşmalı boşanma için gerekli evrakları düzenleyerek (dava dilekçesi ve protokol) mahkemeye kendileri başvurabileceği gibi avukattan yardımda alabilirler.  Boşanma protokolü düzenlenip taraflarca imzalanır. Dava dilekçesi ile boşanma protokolü avukat tarafından mahkemeye sunulur ve duruşma günü belirlenir. Hakim duruşmada taraflara boşanma iradelerinin bulunup bulunmadığını ve protokolü kabul edip etmediklerini sorar. Boşanma kararının verilmesi ile gerekçeli karar yazılır ve karar kesinleştikten sonra, kesinleşen karar nüfus müdürlüğüne gönderilir ve gerekli işlemler burada yapılır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Açma Ücreti 2018

Anlaşmalı boşanma davasının avukat ile takip edilmesi halinde vekalet ücretinin ödenmesi gerekecektir. Boşanma davası konusu para ile ölçülebilen dava cinsinden olmadığından vekalet ücreti  maktu olup her yıl bakanlık tarafından belirlenen asgari vekil ücretinin altında olamayacaktır.

7 Aralık 2018 Cuma

Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası


Evli çiftler birçok sebebe dayanarak boşanmak isteyebilirler. Ancak boşanmanın hukuken mümkün olabilmesi için hukuken geçerli bir sebep sunulması gereklidir. Boşanma sebepleri Türk Hukukunda özel ve genel sebepler olmak üzere iki başlık altında toplanmıştır.
Eşlerden biri şiddet sebebiyle boşanma iradesini açıklayabilir. Türk Medeni Kanunu incelendiğinde özel boşanma sebepleri arasında “şiddet” in bulunmadığı görülebilecektir. Ancak şiddet gören eş genel boşanma sebeplerine dayanarak boşanma davası açma hakkına sahiptir.
Bu durumda şiddet gören eş “evlilik birliğinin temelden sarsılması” sebebine dayanarak boşanma davası açmalıdır. Ancak evlilik birliğinin temelden sarılması sebebine dayanabilmek için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve ortak yaşamın çekilmez hale gelmiş olması şarttır.
Evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma sebebi oluşturan davranışlar; duygusal şiddet, ekonomik şiddet, cinsel şiddet,fiziksel şiddet, sosyal şiddet ve görsel şiddettir.
·         Duygusal şiddet; ruhsal açıdan kişiye elem, eza, ızdırap veren her türlü söz ve davranıştır.Küçültücü davranmak, hakaret etmek, baskıcı davranmak, ilgisiz olmak gibi davranışlar duygusal şiddete örnek verilebilecektir.

·         Ekonomik şiddet, bir eşin para ve ekonomik kaynakları diğer eş üzerinde tehdit unsuru olarak kullanması durumudur

·         Cinsel şiddet, cinselliğin kontrol etmek, denetlemek, baskı uygulamak gibi sebepler için kullanılmasıdır. Bununla beraber cinsel açıklamada bulunmak, cinsel tacizde bulunmak, sadakate aykırı davranışlarda bulunmak gibi davranışlar da cinsel şiddet içerisinde değerlendirilmektedir.

·         Fiziksel şiddet,Vücut bütünlüğüne zarar veren her türlü davranıştır.

·         Sosyal şiddet, Kişinin onuruna özgürlüğüne, yaşam hakkına yönelik zorlayıcı ve tecavüzkar davranışların bütünüdür.

·         Görsel şiddet, yazılı ya da görüntülü davranışlar ile kişinin onuruna, yaşam hakkına, bedensel bütünlüğüne, özgürlüğüne karşı saldırgan ve zorlayıcı davranışlar sergilemektir. Telefon konuşma kayıtlarının, mesaj ve fotoğrafların kişinin bilgisi ya da isteği dışında başka kişiler ile paylaşılması sosyal şiddete örnek olarak gösterilebilir.

Şiddetin Boşanmaya Etkisi


Eşlerden birisi diğer eşten şiddet görüyor ise bu sebeple boşanmak isteyebilir. Günümüzde şiddet denildiği zaman akla ilk olarak fiziksel şiddet geliyor olsa da yukarıda da saydığımız üzere birçok farklı şiddet şekli vardır. Şayet şiddet gören eş için bu davranışlar sebebi ile hayat çekilmez hale gelmiş, evlilik sürdürülemez boyuta ulaşmış ise bu durumda hakim tarafların boşanmalarına karar verecektir.

Şiddet Nedeniyle Boşanma

                Aile İçi Şiddete Tazminat


Boşanma kararının kesinleşmesi ile beraber eşlerin mali durumlarında birtakım farklılıklar oluşacaktır. Bu farklılıklar sebebiyle boşanan eşlerden birinin mağdur duruma düşmesini engellemek için kanunda tazminat konusu düzenleme bulmuştur. Tazminat maddi ve manevi tazminat olmak üzere iki çeşittir.

Tazminatı kusursuz taraf kusurlu taraftan ya da kusuru daha az olan taraf kusuru kendisinden daha fazla olan taraftan isteyebilecektir.

Şiddet gören eşin evlilik birliğin temelinden sarsılması sebebi ile boşanma davası açması durumunda taraflar boşandıktan ve karar kesinleştikten sonra diğer eşten tazminat alması mümkündür Bu tazminat dava dilekçesinde talep edilmekle beraber tazminat miktarına  hakim hükmeder.

Yukarıda sayılan şartlara ek olarak boşanan eşin maddi tazminat talep edebilmesi için mevcut ya da beklenen bir menfaatinin boşanma sebebiyle zedelenmiş olması şartı aranmaktadır.
Manevi tazminatı ise kişilik hakkı saldırıya uğrayan eş talep edebilecektir. Şiddet sebebiyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan, bu sebeple psikolojik olarak etkilenen, ruhsal dengesi bozulan eş manevi tazminat almaya hak kazanacaktır. Manevi tazminat miktarı duyulan acıyı dindirecek düzeyde olmalıdır. Bu nedenle manevi tazminat belirlenirken tatmin, ceza ve telafi boyutları ele alınarak bir karar verilmelidir. 

30 Kasım 2018 Cuma

Boşanmada Maddi Tazminat Şartları


Evlilik birliğinin son bulması eşlerde hem kişisel hem de maddi olarak değişimlere sebebiyet vermektedir. Bazı durumlarda eşlerden biri hiçbir kusuru bulunmamasına rağmen evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle madden büyük sıkıntılar içerisine girmektedir. Kusuru olmadan sonlanan evlilik birliğinin ardından kendisinin mağdur edilmesi olağan hukuk anlayışına ters düşmektedir.
Tam da bu düşünce ile maddi tazminat müessesesi düzenleme bulmuştur. Boşanmada kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın manen yıkılmış dünyasının yanı sıra madden yıkılmış dünyası da bulunmaktadır. Bu durumda sessiz kalıp seyirci olmak hukuk devletine yakışır bir davranış biçimi değildir.

Maddi Tazminat Koşulları

Boşanacak eşlerin birbirinden maddi tazminat isteyebilmesi birtakım şartlara bağlanmıştır. Bu koşulların bir kısmı maddi koşullar iken bir kısmı da biçime dayanan koşullardır.

A.      MADDİ KOŞULLAR

  • Tazminat isteyen kişi kusursuz olmalı ya da tazminat istediği kişiden daha az kusuru bulunmalıdır.
  • Tazminat istenilen kişinin kusuru bulunmalıdır.

  • Zarar: Kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın menfaatleri boşanma sebebiyle zedelenmiş olmalıdır.

  • Nedensellik bağı: Zarar boşanma nedeniyle ortaya çıkmış olmalıdır.

  • Davranışlarda hukuka aykırılık bulunmalıdır.

BOŞANMADA MADDİ TAZMİNAT ŞARTLARI



B. BİÇİMSEL KOŞULLAR

  • Hakimin tazminata hükmedebilmesi için tarafların istekte bulunması gereklidir. Taraflar tazminat talep etmemiş ise hakimin kendiliğinden tazminata hükmetmesi mümkün değildir.

  • Boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar taraflar her aşamada maddi tazminat talebinde bulunabilirler.

  • Evliliğin boşanma ile sona ermesi şarttır.


Maddi tazminat hakim tarafından belirlenirken aşağıdaki hususlara dikkat edilir;

  • Tarafların ekonomik ve sosyal durumları

  •             Kusur derecesi

  •             İhlal edilen ya da beklenilen hakların kapsamı

  •             Hakkaniyet ölçüsü

  •             Paranın o dönemdeki alım gücü.


Boşanma Davasında Tazminat Ne Zaman Ödenir ?

Boşanma davasında boşanma kararı verildikten sonra öncelikle bu kararın kesinleşmesi gerekmektedir. Yasal süresi içinde istinaf ve temyiz yollarına başvurulmadıysa ya da tüm bu yollara başvurulduktan sonra karar verildi ise karar kesinleşmiş olacaktır. Kararın kesinleşmesi ile beraber kararda bulunan edimler yerine getirilmek zorundadır. Kısacası maddi tazminat borcunun doğması boşanma kararının kesinleşmesine bağlıdır.

27 Ekim 2018 Cumartesi

Velayet Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?


Velayet davası boşanmış ya da boşanma aşamasında olan çiftlerin önüne her zaman bir sorun olarak çıkan davaların başında gelmektedir. Velayet davası talepleri boşanma davası sırasında görülebileceği gibi boşanma sonrasında da görülebilmektedir. Boşanma davası sırasında görülen velayet davaları 499 günlük süre içerisinde boşanma davası ile birlikte sonuçlanmaktadır. Velayet davası ne kadar sürede sonuçlanır sorusu her iki eşin de merak ettiği konular arasındadır. Velayet davalarının sonuçlanmasında dava aşamaları da çok önemlidir. Velayet savası süreci basit yargılama usulü ile yapılmaktadır. Bu nedenle velayet davalarının makul sonuçlanma süreci 209 gün olarak belirlenmiştir. Fakat davanın açıldığı mahkemenin iş yoğunluğu, personel, hâkim izni, tayin durumu ve benzeri durumlar davanın sonuçlanma süresini etkilemektedir.

Velayet Davalarında Dilekçe Aşaması Ne Kadar Sürer?

Velayet davası sürecinde davanın açılması ve sonuçlanması belirli aşamalar ile gerçekleşmektedir. Dava sürecinin başlaması aile mahkemesine dilekçenin teslim edilmesi ile başlamaktadır. Teslim alınan velayet davası dilekçesi öncelikle bir inceleme sürecinden geçmektedir. İncelendikten sonra tensibin hazırlanması 7 gün sürmektedir. Velayet davası dilekçesinin davalı tarafa ulaştırılması da 30 gün içerisinde gerçekleşmektedir. Davalı tarafa cevap için verilen süre ise 14 gündür. Bu aşamalar dava dilekçesinin değerlendirme sürecidir. Ön inceleme duruşma aşaması 60 gün içerisinde tamamlanmaktadır. Velayet davası ikinci görüşmenin yapılması ile bir karara bağlanmaktadır. İkinci duruşmada toplanan deliller ve tanıkların anlattıkları değerlendirilmektedir.


Velayet davası ne kadar surer

Velayet Sonucunu Etkileyen Faktörler
Velayet davasında karar sonuçlarını etkileyen faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz;
  •          Çocuğun yaşı
  •          Anne ve babanın çocuğa yönelik geçmişteki davranışları
  •          Tarafların çocuğa bakma açısından uygun özelliklere ve imkânlara sahip olması
  •          Çocuğun alıştığı ortamın korunmaya çalışılması
  •          Kardeşlerin ayrılmaması
  •          Çocuk için iyi bir aile ortamının sağlanması
  •          Çocuğun karşı taraf ile kişisel ilişkisinin gözetilecek olması
  •          Çocuğun kararı

Velayet davası sürecinde bu etkenlerden bir tanesi bile etkili olabileceği gibi birçok etken de etkili olabilmektedir. Uzmanlar değerlendirme yapmak amacıyla çocuğun yaşının uygun olması halinde çocukla bizzat da görüşmektedirler.